Emlak GYO: Konutta balon olmaz

Emlak GYO: Konutta balon olmaz

Emlak Konut GYO tarafından konut sektörüne yönelik hazırlanan rapora göre, konut fiyatlarındaki artış "balon" oluşturmaktan uzak

İstanbul başta olmak üzere konut fiyatlarında gözlenen artışın kaynağı sağlam temellere otururken; fiyatlar balon oluşturmaktan uzak bir nitelikte bulunuyor. Türkiye ve dünyadaki konut fiyatları ile küresel ekonomideki gelişmelerin konut sektörüne etkilerinin ele alındığı "Gayrimenkul ve Konut Sektörüne Bakış" raporuna göre; alt, orta ve orta üst gruba ait konut ihtiyacının yoğun olarak sürdüğü Türkiye`de gözlenen fiyat artışları balon oluşturmaktan uzak seviyede bulunuyor.

 DALGALANMALAR ÇÖKÜŞ YA DA BALON DİYE ADLANDIRILMAMALI

 "Fiyatlar konusunda zaman zaman yaşanabilecek dalgalanmalar `çöküş` veya `balon` olarak adlandırılmamalı" denilen raporda, varlık fiyatlarını etkileyen birçok değişken bulunduğu belirtilerek, bu değişkenler incelendiğinde Türkiye`deki fiyat artışlarının sağlam nedenlere dayandığının görüldüğü belirtildi. Buna göre, mortgage kredilerinin devreye girerek vadeyi artırması sonucu alım gücünün artması, son 10 yılda kişi başı milli gelirin 3,000 dolardan 10,000 doların üzerine çıkması, faiz oranlarının hem küresel bazda hem de Türkiye’de en düşük seviyelere inmesi, ulaşım projeleri sayesinde daha hızlı seyahat olanağı sağlanan şehrin dış bölgelerindeki uygun fiyatlı projelerin ortaya çıkması ve devam eden kente göçlerle konut ihtiyacının artması bu belirleyiciler arasında yer alıyor. Ayrıca mütekabiliyet yasası ile artan yabancı talebinin yanı sıra, kentsel dönüşüm sayesinde merkezi bölgelerde yenilenen konut varlığı da konut fiyatlarındaki artışın nedenleri arasında bulunuyor.

 SPEKÜLATİF HAREKETLER GERÇEKLEŞİYOR 

Rapora göre, Türkiye’de ABD’deki gibi mortgage kredilerine dayalı finansal varlıkların bulunmaması sonucu olası finansal spekülatif hareketlere de maruz kalınmıyor. Türkiye`de konut ihtiyacının yoğun olarak sürdüğü vurgulanan raporda, "Orta ve orta alt guruba ait konut ihtiyacı oldukça yoğun olarak sürmekte. Orta üst ve lüks segmentte ise talebin artarak devam ettiği söylenebilir. Türk inşaat ve konut sektörü büyüyen Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olmaya devam edecek" denildi. Demografik ve ekonomik gelişmeler göz önüne alındığında ve dünya ile kıyaslandığında sektörün daha çok potansiyel içerdiğinin görüldüğünü belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi: "Ancak fiyatlar konusunda zaman zaman yaşanabilecek dalgalanmalar `çöküş` veya `balon` olarak adlandırılmamalı. Hangi tip varlık olursa olsun ne daima fiyatı artacak, ne de daima düşecektir. Dolayısı ile gerek ülkemiz ile ilgili gerekse sektörle ilgili istikrar ve dinamik yapı devam ettikçe orta vadede eğilim büyüme yolunda olacaktır." Rapora göre, tüketicilerin İstanbul`da konut alırken dikkat ettiği hususlarda; ulaşım kolaylığı, sosyal çevre ve depreme dayanıklılık ilk üç sırada yer alırken, fiyat unsuru ise altıncı sırada geliyor.