Ülkemizde son yıllarda inşaat sektörü adeta altın çağını yaşıyor ve vatandaşlar birikimlerini konut, dükkan veya yazlık gibi yatırımlara yönlendiriyor. Uzmanlara göre gayrimenkule yapılan yatırımın ardında nüfus artışı ve buna paralel olarak şehirleşmenin etkisi bulunuyor. Century 21 Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Önder Uzel, son dönemde sıkça sorulan "Gayrimenkul bir ihtiyaç mıdır, yoksa yatırım aracı mıdır?" sorusunun yanıtının tamamen ihtiyaçlarla ilgili olduğunu belirterek, "Ülkemizde gayrimenkul hem bir ihtiyaçtır hem de bir yatırım aracıdır. Ama Tük toplumunun satın alma gücüne bakılırsa genelde yatırım olmaktan öte bir ihtiyaçtır" dedi. Gayrimenkulün ihtiyaç haline gelmesinde en büyük etkenin nüfus artış hızı olduğuna dikkat çeken Uzel şöyle konuştu: "Ülkemizde nüfus artış hızı % 2,5`lar seviyesinde devam ediyor. Bu da aşağı yukarı her yıl 2 milyon insanın daha yaşama katılması anlamına geliyor. Bu insanların belirli bir dönem sonra barınma ihtiyaçları başlıyor ve gayrimenkul talebi oluşturuyorlar. Önceleri nüfusun büyük bir kısmı kırsal kesimde yaşarken barınma o kadar derin bir ihtiyaç kalemi değildi. Şehirleşmenin artmasıyla birlikte özellikle konutta talep patlaması doğurdu. İnsanlar artık ellerine geçen ilk fırsatta kira yükünden kurtulmak ve konut satın almak istiyorlar."
Konutta Türk tipi yatırım var
Türklerin harcama alışkanlıkları gereği konut yatırımlarının da belli bir sıra ile gerçekleştiğini anlatan Uzel şöyle devam etti: "Türk ailesinde genelde sistem şöyle çalışıyor; ilk biriken paralar ile araba alınıyor, birkaç kez araba değiştirilip daha değerli ve üst modele geçiliyor. Gelirlerin devam ettiği görüldüğünde araba satılıp bu fon ev peşinatı yapılıyor. Zaten kira olarak bütçesinden belirli bir rakam ödeyen bir aile biraz daha fazlasını ödeyerek alışık olduğu mekandan daha uzak bir yerde uygun fiyatlı bir konut buluyor. Burayı uzun vadeli kredi ile satın alıyor, borçlar ödendikten sonra satılarak daha arzu edinilen lokasyonlara geçiş yapılıyor."
Dükkan ve yazlık da ön planda
Konutun yanı sıra Türk insanının işyeri, özellikle de dükkan yatırımı yapmayı sevdiğinin altını çizen Önder Uzel, bunun nedeninin ülkemizde küçük esnaf sayısının fazla oluşuna bağladı. Küçük işletmelerin en büyük maliyetinin kira bedeli olduğunu vurgulayan Uzel, "Bazı iş kolları, yüksek kira maliyetini kaldıramıyor. Ekonomide zaman içinde oluşan çalkalanmalardan etkilenmek istemeyen küçük yatırımcı ise genellikle konuttan da önce bir işyeri yatırımını tercih ediyor" diye konuştu. Ülkemizde yazlık evlerin de yoğun talep gördüğünü kaydeden Uzel şunları söyledi: "Yazlık evler de ülkemizde hem yatırım hem de ihtiyaç olarak görülüyor. Türkiye’nin bir turizm cenneti olması ve tüm dünyadan turist çekmesi, yerli turistleri neredeyse Türkiye`de tatil yapamayacak hale getirdi. Birincil olarak konut ve işyeri ihtiyacını gideren ve hala parası olan kişiler gerek tatil bölgelerinde gerekse memleketinde, köyünde alınacak küçük bir evi hem ihtiyaç, hem de kara gün parası olarak görebiliyor."
Kaynak: Emlakhaberi.com