Son günlerde özellikle inşaat sektörüne yönelik ardı ardına uyarılarda bulunan Başbakan Yardımcısı
Ali Babacan’ın dün gayrimenkulde belediye meclis kararlarıyla elde edilen kazancın vergilendirilmesi gerektiğine dair açıklamaları sektörde ‘Rant vergisi gelebilir’ yorumlarına neden oldu. Ancak bu rant vergisi, Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek’in gündeme getirdiği ve geçen yıldan bu yana tartışılan gayrimenkuldeki değer artışlarını hedef alan uygulamadan farklı.
Habertürk`ün haberine göre, müteahhidin kafasındaki rant vergisi, inşaat projesindeki inşaat yapım izni emsal ve statü değişikliği gibi nedenlerle artış gösterirse, bunun belli bir kısmı kamuya aktarılacak. Babacan’ın açıklamalarını doğru bulan müteahhitler, “Bunu paşlaşmak kimseyi rahatsız etmez, biz de bu şekilde şaibeli hale getirilen bir ortamda olmaktan kurtuluruz” dediler.
YENİ İMAR HAKKI KAMU İLE PAYLAŞTIRILABİLİR
Rant vergisi kavramı geçen yıl Bakan Şimşek’in açıklamalarıyla gündeme gelmiş, daha sonra gelir vergisi yasasında düzenlenmişti. Yasalaşmayı bekleyen düzenlemeye göre şu anda bir arsayı 5 yıla kadar elde tutup satınca vergi uygulaması olmazken, yeni uygulamada bunun 5 değil 10 yıl da olsa vergisi alınacak.
Müteahhitler tarafından dillendirilen rant vergisinde ise üzerinde proje geliştirilecek bir arsanın daha önce 2 bin metrekare olan inşaat hakkının belediye ve bakanlık iyileştirmeleri sonrasında 4 bin metrekareye çıkınca buradan elde edilen gelirin kamu ile paylaştırılmasını içeriyor.
SEKTÖR NASIL KARŞILADI?
İNDER BAŞKANI NAZMİ DURBAKAYIM:
"Elde edilen gelir kamuyla paylaşılmalı"
Bakan Ali Babacan’ın açıklamaları rant yani kâr vergisini işaret ediyor. Eğer imarda bir artış olup da ortaya bir kâr durumu çıkıyorsa, bu artış tamamen kamunun artışıdır. Buradan elde edilen gelirin de paylaşılabiliyor olması lazım. Bunun kimseyi de rahatsız edeceğini düşünmüyoruz. Ancak biz bu şekilde şaibeli hale getirilen bir ortamda da olmak istemiyoruz. Biz hammaddesi arsa olan ve üzerine proje geliştirip para kazanan insanlarız. Dolayısıyla bu müteahhitlere yönelik bir rant vergisi uygulamasıyla çözülebilir. Sorunların özünde 75 milyonluk bir ülkede yerleşimlerin master planlarının olmaması yatıyor. Eğer yapılaşmanın sınırları belli olsa biz her 20 yılda bir kimlik değiştirmek zorunda kalmaz, haklarımızı biliriz. Biz bu kadar zengin bir ülke değiliz.